Şerafeddin Sabuncuoğlu, 1386 yılında Amasya'da doğmuş ve
uzun yıllar Amasya Bimarhanesi'nde hekimlik yaptıktan sonra
1468 yılında yine Amasya'da 85 yaşında ölmüştür.
Onun Cerrahi atlası olarak nitelendirilebilecek,
el yazması ve renkli cerrahi resimlerle süslü Mücerrebname başlıklı kitabının
dünyada yalnızca 3 örneği vardır ve
bir tanesi Paris'te National Bibliothek'te,
diğer ikisi ise İstanbul'da bulunmaktadır.
Aşağıda onun Mücerrebname kitabının Üçinci faslında yayınlanmış
Burun Kırığının Tedavisi ile ilgili bölümünü
kendi diliyle yazılmış biçimiyle okuyoruz:
Üçünci fasl
Burun sınukınun
(kırığının) ilacunun tarikasın
bildirir
Bilki ey talib
kim, burunun yukarusı
gemükdür (kemiktir) aşağısı
gemürdekdür (kıkırdaktır). Sınıcak (kırılacak) gemük sınır (kırılır), gemürdek
sınmaz (kırılmaz), amma gemürdek
yincülür (incinir). Gemük
kim sınır (yani
kırılır) ya bir yanı
ya iki yanı
sınır. Her vakt kim
kemürdek yincilür ya
uzununa yincilür . Eğer burnun
bir yanı yincilse
giçcük (küçük) barmağını
ol sınan tarafın
içine sokasın, taşrasından (dışından) iki
barmağunıla sığayasun (ovasın)
ta kim burun
şekl-i tabii sine vara... Amma arkunlığıla
(nazikce) tutasın ta kim alile (hastaya) ağrı hasıl olmaya.
Eğer yukarısı
yani gemüğü sınsa (kırılsa)
ana barmak (parmak) irişmez. Ana layık
bir mil düzesin, sokasın kaldurasın
ve eğer iki
tarafı bile sınsa
iki tarafına dahi
sokasın ve gemüği
kaldırasın ta kim
şekl-i tabiisine (doğal şekline) vara.
Ve eğer gemürdeğin
bir tarafı yincilse, kettan (keten) bezi
paresin (parçasını) fetile (fitil) düzüp
ol tarafa sokasın amma fetilenin (fitilin) yoğınlığı burun
delüğünün mikdarı gerekdir.
Etibba yı mütekaddiminden (eski tabipler) bazısı dimişdür kim (demiştir ki) evvel fetilei (fitili)
yağlayıp sokalar ve
her gün fetile
değişmek gerekdür dirler (derler)...
Eğer buruna ıssı
şiş hadis olmasa (sıcak
şiş olmazsa), günlük unıyla
un özini (un özünü) yumurda ağıyla (yumurtanın
akı ile) karuşdurup burun
üzerine urasın, anun
üzerine bir yumuşak
nesne koyasın...
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder