Tababet-i Seririye (La Clinique) İstanbul'da 15 günde bir yayınlanan bir Tıp Dergisidir.
Bu Derginin, 15 Haziran 1914 tarihli 12. sayısının 257 ve 258. sayfalarında Dr. Nuri Raif
ve Dr. Şefik Hidayet tarafından yayınlanan makalede İstanbul Şişli Çocuk Hastanesi'nde
ve Dr. Şefik Hidayet tarafından yayınlanan makalede İstanbul Şişli Çocuk Hastanesi'nde
1914 yılında, Türkiye'de ilk kez yapılan bir Total Larenjektomi ameliyatı yayınlanmıştır.
Ses kısıklığı şikayetiyle Şişli Etfal Hastanesine müracaat eden 55 yaşındaki bir hastada Larenksini tamamen dolduran tümöral bir kitle saptanmış ve yapılan biopsi neticesinde 26 Nisan 1914 tarihinde Total Larenjektomi ameliyatı uygulanmıştır.
Ameliyat, Chloretan'lı Ether ve % 0.5'lik Cocain solüsyonu 10 cc kullanılarak yapılmış ve
o dönemde en çok korkulan Pnömoni nedeniyle hasta iki gün bahçede mobilize edilmiş,
yarası kapandıktan sonra hasta taburcu edilmiştir.
yarası kapandıktan sonra hasta taburcu edilmiştir.
Aşağıda Osmanlı döneminde uygulanan ilk Larenjektomi ameliyatının
Tababet-i Seririye Dergisinde yayınlanmış şeklinin günümüz Türkçesine
uyarlanmış biçimiyle okuyacaksınız:
İstisâl-i Hançere-i
Tâm / Laryngectomie total
Etfâl Hastahânesi Ser
Operatörü Raif Nuri ve Muavini Şefik Hidayet
Hasta elli
beş yaşlarında Haydar Bey;
Hastada
birkaç aydan beri seste bir değişiklik ve yavaş yavaş solunum güçlüğü husule
gelmeye başlamış ve bu güçlük artarak trakeotomi yapılmağa ihtiyaç hâsıl olmuş.
Mütehassıslar tarafından larenksin muayenesinde bütün larenks içini vejetan
tümörün kapladığı görülerek ufak bir parça tetkik için alınmış, vejetan tümör
kanserinden ibaret olduğu anlaşılmış ve ameliyat yapılarak harabiyete uğrayan
gırtlak kısımlarının çıkarılması teklif edilmiştir.
Hasta, 26
Nisan sene 330 (9 Mayıs 1914) tarihinde ameliyat yapılmak üzere hastaneye dâhil
oldu. Ameliyat sahası yüzde olduğu ve hava yolu üzerinde çalışılacağı için
hastaya anestezi için Amerikan usulü kloretonlu eter lavmanı yaptık. Hastada
çocuklardaki gibi genel anestezi hâsıl olmadı. Yalnız genel durumunda bir
rehavet, bütün sinir sisteminde bir gevşeklik husule geldi. İlâveten mevzii
olarak (kokain)in yüzde yarım eriyiğinden de on santimetre küp kadar zerk
ettik. Ve trakeadan bronş salgısının hem ameliyat sahasını kirletmemesi ve hem
de etrafı bulaştırmaması için adı geçen boru içine kalın ve uzun lastik boru
geçirildi. Ve lastik borunun ağzını ameliyat sahasından aşağı verdik. Ve bu önlemden
pek güzel istifade edildi. Ameliyata başlanıldı. İnsizyon H şeklinde yapıldı. Superior
transvers insizyon hyoid kemik hizasından geçmek ve her iki sternocleidomastoid
kas alt kenarlarına kadar sürmek, inferior transver insizyon ise evvelce
yapılan trakeotomi açıklığının biraz üstünde ve yine adı geçen kasın alt
kenarlarına kadar, longitudinal insizyon ise her iki transversal insizyonun ortasında
birleşmek üzere yapıldı. Özel yöntemleri dâhilinde disseksiyona başlanıldı. Ve disseksiyon
aşağıdan yukarıya doğru yapıldı. Ameliyat sahasında tiroid bezinin sol lobu da tutulu
olduğu için çıkarıldı. Epiglot salim görüldü, bırakıldı.
Hastalık bütün gırtlağı kaplamış
olduğu için larenk tamamıyla ve pek uygun bir disseksiyon ile çıkarıldı. Farenksin
ön duvarı zedelenmedi. Üst kısımlarda farenks dikkatle, üç sütür de hyoid
kemikten geçmek üzere kapatıldı ve iki tabaka üzerine bütün yara ufak bir meç
bırakılarak kapatıldı. Sütür için katgüt kullanıldı. Ve evvelce yapılan trakeotomi
açıklığından trakeal kanül çıkararak yeni trakeostomi kesisine sokuldu. Ve trakeostomi
de kren ile daire şeklinde cilde tespit edildi ve ameliyata son verildi.
Cerrahi kitaplarında ameliyatı izleyerek
hastanın üç dört güne kadar baş aşağı yatırılması tavsiye edildiği halde biz
hastayı ameliyattan sonra oturttuk. Ve iki saat sonra hasta yürüyerek balkona
çıkıp oturdu. Ve ikinci günü de bahçede gezindi. Ve izlenen usulün tersine
olarak yaptığımız şu önlemle en çok korkulan zatürreenin önünü almış olduk.
Düzenlenmiş kitaplarda hastanın
ameliyattan dört gün sonraya kadar sonda ile sıvı verilerek beslenmesi tavsiye
edilirken biz hastaya yarım saat sonra süt ve su verdik. Pek güzel aldı.
Dört gün kadar sorunsuz geçti.
Beşinci günü farenkse konan sütürlerden ikisi gevşedi. Ve yaradan hastanın
aldığı sıvı maddelerden pek az kısmı dışarıya gelmeye başladı. Derhal iki (sekonder
sütür) ile kapadık ve pek güzel tuttu.
Hasta halen yaraları tamamıyla
kapanmış olduğu halde hayatını sürdürmektedir. Ve biz en büyük başarı olmak
üzere disseksiyonun aşağıdan yukarıya daha kolaylıkla ve düzenli yapılmasını ve
farenksin sütürasyonunda son derece dikkat edilmesini gösterebiliriz.
Nispeten güzel neticelenen bu
ameliyatı, mühim bir müşahede olmak üzere Sayın arkadaşlarımızın
değerlendirmelerine arz ediyoruz.
..........
.