Haydar İbrahim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Haydar İbrahim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2017 Salı

KBB EFEMERASI (143) Dermatoloji Kitabında iki KBB Hekimi referansı




1929 yılında Berlin'de Alman Dermatoloji Derneği tarafından yayınlanan "Handbuch der Haut und Geschlechtskrankenheiten" kitabının Şarbon bölümünün incelendiği 296. sayfasında iki Türk KBB Hekimi Ziya Nuri ve Haydar İbrahim referans verilmiştir.

Aşağıda 88 yıl öncesine ait bu referans görülmektedir:



TERCÜMESİ
 İntestinal Anthrax'ın klinik belirtileri şunlardır; hastalık oldukça ani olarak başlar ve  genel  bir huzursuzluk, baş ağrısı, baş dönmesi gibi belirleyici olmayan semptomlarla başlayıp,  daha sonra mide-barsak şikayetleri ile seyreder. Genelde bir deri enfeksiyonu sonrası ortaya çıkan, sekonder intestinal anthrax, hızla  ağırlaşan bir tablo sergiler, safralı, kanlı kusmalar,  zaman zaman yine safralı ve kanlı olabilen ishal görülür. Yine sentral sinir sistemi belirtileri de görülür. Uykusuzluk, sayıklamak yanında akciğer semptomlarına da rastlanabilir. Cilt belirtileri olarak büyük ya da küçük çaplı hemorajiler, nodüller, büller hatta çıban (karbunkel, carbuncle) benzeri oluşumlar segonder bulgular olarak gözlenebilir. Başlangıçta ateş oldukça düşüktür fakat kısa sürede yükselir, nabız zayıftır (KORANYI).
        Mideden kaynaklanmayan, intestinal semptomlar göstermeyen, orofarinkste lokalize,  primer olarak mesela tonsillerde yerleşmiş,  difteri benzeri bir karakteri olan, boğaz ağrısı, yutkunma ve solunum zorluğu ile seyreden bir formu da mevcuttur.  (VARRST, MEYER, ZIYA NOURY ve.HAIDAR (İBRAHİM)). Doğal olarak bu vakalarda enfeksiyonun intestinal kaynaklı mı yoksa inhalasyon (solunum) kaynaklı mı olduğunu ayırt etmek hiç de kolay değil hatta imkansızdır. (Bkz.GLAS

(Tercümeyi yapan değerli meslektaşım Dr. Ümit Evran'a içten teşekkür ederim)
.

27 Ocak 2015 Salı

KBB EFEMERASI (5) dr. haydar ibrahim, salya taşı


Dr. Haydar İbrahim,  1880 yılında İstanbul'da doğdu. 1903 yılında Askeri Tıbbiye’den mezun oldu. Gülhane’de Wieting Paşa ve Ziya Nuri Paşa’dan Genel Cerrahi ve KBB öğrendi.  KBB’da beş yıl çalıştıktan sonra Tıp Fakültesinin Haydarpaşa’ya naklinde sınavla KBB Şefliğine tayin edildi. Cumhuriyet döneminde Şişli Etfal Hastanesi KBB Mütehassısı oldu ve uzun yıllar orada çalıştı. Türk Oto-Rino-Larengoloji Cemiyeti'nin kurucu üyelerindendir. Aşağıda onun 100 yaşındaki bir hastanın tükürük bezinden çıkarttığı 120 gramlık taşın gazete haberini ve tercümesini okuyacaksınız:

 

120 gram ağırlığındaki salya taşı!
Doktor Haydar İbrahim Bey buna dâir izâhat verirken “fennî bir rekor kırılmışdır” diyor. Mütehassıs Doktor Haydar İbrahim Bey tarafından 100 yaşında bir hastanın ağzından şimdiye kadar tesâdüf edilmemiş bir salya taşı çıkarıldığını yazmışdık. Dün bir muharririmiz bu husûsda Doktor Haydar İbrahim Bey ile görüşmüşdür. Haydar İbrahim Bey yaptığı ameliye ve çıkarılan taşın mâhiyyeti hakkında muharririmize şu izahatı vermişdir:
“ – Salya taşı; esâsen salyanın dâhilinde bulunan ma’denî mevâddın herhangi bir sebeple bir “nüve-i kilsî” etrafında tedrîcen terâküm etmesi sûretiyle husule gelir. Bu taşlar “salya” kanâtının şekline intıbâk etmek mecbûriyyeti ile sathı alelekser emles kalub kanâtın şeklini almaları sûretiyle bu şekli ahz ederler.
Eğer salya taşı gudde-i luâbiyye dâhilinden hâsıl olursa, guddenin rütûc ve cüyûbuna intıbâk etmek üzere “dut” veya buna müşâbih bir şekil ahz eder. Bu hastalığın tabiatı, “karboniyyet-i kils” milhinden mükevven olup, maraz i’tibârıyla, vahâmet göstermeyen, fakat mevcûdiyyeti ile rahatsızlık veren bir arıza-i maraziyedir. Esbâb-ı teşekkülü hakkında bir fikr-i kat’îmiz yokdur. İhtimal böbrek ve mesane taşlarının husûlüne bâis olan..  

Fotoğraf altı: Doktor Haydar İbrahim Bey ve bir hastanın ağzından çıkardığı muazzam salya taşı
________________________________________

120 gram ağırlığındaki tükürük taşı!
Doktor Haydar İbrahim Bey buna ilişkin bilgi verirken “bilimsel bir rekor kırılmıştır” diyor. Uzman Doktor Haydar İbrahim Bey tarafından 100 yaşında bir hastanın ağzından şimdiye kadar rastlanmamış bir tükürük taşı çıkarıldığını yazmıştık. Dün bir yazarımız bu konuda Doktor Haydar İbrahim Bey ile görüşmüştür. Haydar İbrahim Bey yaptığı işlem ve çıkarılan taşın içeriği hakkında yazarımıza şu bilgiyi vermiştir:
“ – Tükürük taşı; asıl olarak tükürüğün içinde bulunan madeni maddelerin herhangi bir nedenle bir “kireçsi çekirdek” etrafında yavaş yavaş birikmesi ile oluşur. Bu taşlar “tükürük” kanallarının şekline uymak zorunda olduklarından yüzeyi genellikle düz kalıp kanalların şeklini alarak bu şekli alırlar. Eğer tükürük taşı tükürük bezi içinden oluşursa, bezin girinti ve çıkıntılarına uyum sağlayarak “dut” veya buna benzer bir şekil alır. Bu hastalığın yapısı, kalsiyum karbonat tuzundan oluşmuş olup, hastalık yönünden, tehlikeli olmayan, fakat varlığı ile rahatsızlık veren bir hastalık bulgusudur. Oluşum nedenleri hakkında kesin bir fikrimiz yoktur. Bir olasılıkla böbrek ve mesane taşlarının oluşmasına neden olan..

Fotoğraf altı: Doktor Haydar İbrahim Bey ve bir hastanın ağzından çıkardığı kocaman tükürük taşı 

.