26 Haziran 2018 Salı

KBB EFEMERASI (169) Dr. Damyanidis ilanı



İstanbul'da yayınlanan İkdam Gazetesi'nin
23 Mayıs 1914 tarihli, 6197 sayılı nüshasında
Göz-Kulak-Burun (Boğaz) Mütehassısı
Doktor Damyanidis'e ait bir ilan neşredildi.
Aşağıda bu ilanı ve çevirisini izliyoruz:


Bu defa seyahatten avdet eden
GÖZ-KULAK-BURUN
(BOĞAZ) MÜTEHASSISI

DOKTOR DAMYANİDİS

Efendi yine Beyoğlu’nda Tünel İstasyonu arkasında
Tünel Sokağında (Karanfil Sokağında) (115) numaralı
Tedavihanesinde hastaları kabule mübaşeret eylemiştir.
TEDAVİ İNGİLİZ USÜLÜ ÜZERE olup
lüzum görülen ameliyat ızdırapsız ve seyelan-ı dem'e (kanama)
sebebiyet vermeden icra olunur. Muayene saatleri
her gün öğleden sonra saat ( 6-12 )
kadardır. Perşembe günleri fukara meccanen kabul olunur. 
.

19 Haziran 2018 Salı

KBB EFEMERASI (168) Acıbadem Sağırlar Okulu



1906 yılında İstanbul Acıbadem'de bir Sağır-Dilsiz Okulu açılması için
Padişah II. Abdülhamit'in emriyle bu Okulun tesis ve inşası
için harekete geçilir. Ancak çalışmalar sonunda gereken
ödenek bulunamadığı için bu Okulu kurmak mümkün olmaz.
Aşağıda bu yazışmanın Başbakanlık Osmanlı Arşivinde
29 Temmuz 1906 tarih ve BOA, Y. Mtv, Nr. 289/115 kayıt numarası ile bulunan
yazışmanın orijinal metnini görüp, çevirisini okuyacaksınız:





.

5 Haziran 2018 Salı

KBB EFEMERASI (167) Dr. Ümit Evran'ın mektubu-2


1970 yılında züğürt bir Tıp öğrencisi iken evine hırsız giren,
ancak evde hiçbir şey bulamayınca birşey almadan evden ayrılan hırsız'a
Ümit Evran tarafından yazılıp, Hasan Pulur'un köşesinde yayınlanan mektubun öyküsünü
geçen yazımızda iletmiştik:

................

Ümit Evran 1970'ten iki yıl sonra Tıbbiye'yi bitirir, Doktor olur. 1975 yılında gittiği Almanya'da Köln Üniversitesi ve Hannover Eyalet Hastanelerinde çalışır. 1982 yılında KBB Uzmanı olarak yurda döner. İzmir'de özel muayenehanesinde çalışmaya başlar. 8 yıl sonra artık varlıklı bir Hekimdir. 
1990 yılında bu kez varlıklı bir hekim iken hırsız, Dr. Ümit Evran'ın arabasına girer.  Geri kalan kısmını yine Hasan Pulur'un Milliyet Gazetesi'nin 3 Mart 1990 tarihli sayısındaki "Olaylar ve İnsanlar" sütunundaki Değişiklik başlıklı yazısından öğrenelim:


Bazıları, arada sırada biz dahil "Yahu bu memlekette hiçbir şey değişmiyor!" diye yakınıp dururuz... 
Acaba doğru mu?
Bir kere, bu memlekette hiçbir şeyin değişmediğini söylemek insafsızlık...
Görünen köy kılavuz istemez, yalnız "değişiklik" derken neyi amaçladığımız önemli üstelik değişiklik mutlaka ilerleyerek olmaz ki, bazı hallerde, toplumlardaki değişiklik geriye doğru da olur, onun için hemen "Hiç değişmiyoruz" diye kestirip atmak mümkün değil!
İnsanlar da değişiyor, olaylar da değişiyor, ama öyle ama böyle...
20 yıl önce 1970'te Ümit Evran adında bir tıp öğrencisinin çatı katındaki evine bir hırsız girmiş...
Hırsız girdiği evi ne yapar, soyar! 
Hayır, soymamış, o kadar insaflı davranmış ki, genç tıp öğrencisi, bizim köşenin aracılığıyla hırsıza teşekkür bile etmiş:
   "Sevgili Hırsız bey kardeşim,
1 Mayıs 1970 Cuma günü 16.50-17.00 sularında evimi ziyaretinde evde bulunamadığıma gerçekten çok üzgünüm. Senin için de benim gibi züğürt bir talebenin evini seçmiş olmak büyük bir şanssızlık. Her yeri karıştırmana rağmen her biri 60-70 lira olan kitaplarıma el sürmemen, tek eğlencem transistörlü radyomu bana çok görmemen, bir takım elbiseme dokunmaman inan ki, beni çok duygulandırdı. Ama böyle eli boş çıkman da beni çok üzdü. Bari küçük masa saatini alsaydın be kardeşim; bir hatıram olurdu.
   Gerçi on yedi senedir mektep kahrı çekiyoruz ama halâ bir baltaya sap olamadık. Bizde böyle be kardeşim, bozuk düzen! Bir hırsız kardeşimize ikram edecek bir eşyam bile yok. Ama sen meraklanma hiç! Yakında okulumu bitirip doktor oluyorum. O zaman bu meret düzende bizim de daha bir başka yerimiz olacak. Seni o zaman yine bekliyorum. Hem o zaman böyle kümes gibi, teras katta oturmayacağım. 
   Ve seni o zaman bu kadar mahzun, bu kadar eli boş yollamayacağımı ümit ediyorum. Öyle ya herkes emeğinin karşılığını almalı.
   ... Ve bütün saygıdeğer hırsızlarımız (!) senin kadar insaflı olmalı!"

Başında da söyledik ya aradan 20 yıl geçmiş, gelmişiz 1990'a, o yılların genç tıp öğrencisi, şimdi Dr. Ümit Evran, kulak burun boğaz uzmanı.
   Ne diyordu, o gün evine giren hırsıza?
   Hem bir şey çalmadığı için teşekkür ediyor, hem de "bu züğürtlük böyle sürüp gitmeyecek, ileride doktor olacağım, o zaman seni eli mahzun, eli boş bırakmam, beklerim!" diyordu.
   Hırsız, genç tıp öğrencisinin bu davetini unutmamış olacak ki...
   Ne mi oldu?
   Kendisinden dinleyin:
   "Gerçekte, 20 yıl önce o mektubu yazmamdaki amacım davet filan değil, bir çeşit kara mizahtı. Ne var ki, Bay Hırsız bu daveti unutmamış ve fazla ciddiye almış...
   Ve de rövanşı çok kötü aldı!
   Geçenlerde şifreli evrak çantasında 10 milyon lira vardı. Çantayı birkaç saatliğine arabanın bagajında bırakmıştım. Döndüğümde ise, Bay Hırsız rövanşı almıştı!
   Artuk ne kara mizah yapıyorum, ne de yeni bir davette bulunuyorum. Daha da önemlisi para dolu çantayı bir daha bagaja bırakmıyorum.
   Bütün hırsızlara duyurulur!"

   Şimdi gelin de bakalım, "Bu memlekette bir şey değişmiyor" deyin bakalım.
   Yirmi yıl önce, evinde hırsızın bile çalacak bir şey bulamadığı genç tıp öğrencisi, bugün arabasının bagajına koyduğu şifreli çantasında 10 milyon liracık taşıyan ve çaldıran bir doktor...
   Daha ne istiyorsunuz!
   Baksanıza dün züğürtlük günlerinde hırsıza meydan okuyup, dalga geçerken, bugün pes etmiş, "Kara mizah, davet filan yok!" diyor...
   Eeee, mal, canın yongasıdır, şakaya gelmez!
.

29 Mayıs 2018 Salı

KBB EFEMERASI (166) Dr. Ümit Evran'ın mektubu-1


Dr. Ümit Evran, 1972 Yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi.
1975 de gittiği Almanya’da Köln Üniversitesi Solingen Hastanesi ve
Hannover Eyalet Hastanesi’nde mesleki çalışmalar yaptı.
Yurda döndüğü 1982  yılından  beri İzmir’de KBB uzmanı olarak görev yapmaktadır.

Dr. Evran hobi olarak antika ile ilgilenmekte ve
yayımlanmış çeşitli kitap ve hikayeleri bulunmaktadır.
       2000 yılında "Geçmişten Günümüze Kırkağaç",
2005 yılında "Doktorun Biri" ve 2017 yılında "Sinek ve Adam" isimli kitapları yayınlanmıştır.   
       Hikayeleri 2014 yılında Ankara Tabip Odası Kısa Hikaye Yarışması’nda ikincilik, 
2014 Homeros Kısa Öykü Yarışması’nda mansiyon, 
Hematolojik  Onkoloji Derneği Hikaye  Yarışması’nda  2015 de birincilik ve
2016 yılında  mansiyon ödülü  kazanmış ve bir hikayesi de
2016 yılı Ankara Tabip Odası Hikaye Yarışması’nda yayımlanmaya değer bulunmuştur.

...............

Ümit Evran, İstanbul'da henüz züğürt bir Tıp talebesi iken 1 Mayıs 1970 tarihinde evine hırsız girer. Hırsız, evde alacak bir şey bulamaz. O dönemlerde Tıp öğrencisi olan Ümit Evran, hırsızına açık bir teşekkür mektubu yazarak Milliyet Gazetesi "Olaylar ve İnsanlar" köşe yazarı Hasan Pulur'a gönderir ve Hasan Pulur da bu mektubu 8 Mayıs 1970 tarihli köşesinde yayınlar:

Milliyet, 8.05.1970 Olaylar ve İnsanlar-Hasan Pulur
                                                                                                                               (devamı gelecek)
.

22 Mayıs 2018 Salı

KBB EFEMERASI (165) Raşid Efendi yerine Salahaddin Efendi



Almanya'da Ağız Burun ve Kulak Hastalıkları alanında
3.5 yıl eğitim gören Bnb. Raşid Efendi'nin yerine
Donanma-yı Hümayun Doktorlarından 
Kolağası Salahaddin bin Talat'ın 
gönderilmesi ile ilgili belge:

BOA, Y.Mtv, Nr. 307/135
...............

Devletlü Efendim Hazretleri, 24 Mart 1908

Saye-i inayetvaye-i cenab-ı hilâfetpenahide Almanya hastanelerinde ağız burun ve kulak hastalıkları hakkında 3.5 sene ameliyat ve tecarüb  görerek bu defa avdet etmiş olan Binbaşı Raşid Efendi'nin yerine aynı maaş ve harcırah ita kılınmak üzere Donanma-yı Hümayun etibbasından Sol Kolağası Salahaddin bin Talat Efendi'nin izamı varid hatır kahir olmuş ise de emr ü irade-i seniyye cenab-ı hilâfetpenahi her ne vechile şeref-südur ve sünuh buyurulur ise mantuk-ı münifi icra kılınacağı muhat-ilm-i ali buyuruldukda ol babda ve her halde emr-i ferman hazret-i veliyülemirindir.
Bahriye Nazırı


.

15 Mayıs 2018 Salı

KBB EFEMERASI (164) Dr. İrfan Altınay'ın notu


GATA 1955, ön sırada solda en başta Dr. İrfan Altınay ve
ortada GATA KBB Klinik Şefi Prof. Vahdettin Ozan bulunmaktadır )

İrfan Altınay, 1924 yılında Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde doğdu. İlk tahsilini Bitlis'te, 
orta ve lise tahsilini de parasız yatılı olarak Diyarbakır'da tamamladı.
1941 yılında İstanbul'da Askeri Tıbbiye'ye girdi.
1946 yılında yeni açılan Ankara Tıp Fakültesine nakletti ve 
1947 yılında buradan Tıp Doktoru ünvanını aldı. Bir yıllık Gülhane eğitiminden sonra
Gaziantep, Kars ve Trakya'ya gönderilerek 5 yılda kıta hizmetlerini tamamladı.
1953 yılında GATA KBB Kliniğine, Asistan olarak girerek 1956 yılında
KBB Hastalıkları Mütehassısı oldu. Bir yıl Etimesgut Hava Hastanesinde çalıştıktan sonra
istifa ederek Askeriyeden ayrıldı ve Giresun Devlet Hastanesine tayin edildi. 
Burada 5 yıl çalıştıktan sonra 1963 yılında Samsun Askeri Hastanesine girdi ve
1967 yılında buradan emekli olduktan sonra da Samsun'da Gazi Meydanı'ndaki
Hastane sokak, Akhan Kat 2, No:3 'de bulunan özel Muayenehanesinde
çok sevilen bir Hekim olarak, uzun yıllar çalıştı ve
2007 yılında Adana'da vefat etti.

...............

Aşağıda Dr. İrfan Altınay'ın Samsun'dan ayrılmadan önce bana hediye ettiği
bir KBB kitabının içerisinden çıkan ve 1950'li yıllarda
hastanın işitmesinin fısıltı ile değerlendirilmesinde
fısıltıyı duyduğu uzaklığa göre kaç Desibel işitme kaybı 
olabileceğinin tahmin edildiği kendi el yazısı ile yazılmış bir notu görüyoruz:

.

8 Mayıs 2018 Salı

KBB EFEMERASI (163) Dr. A. Kadir Tanyeri Reçetesi





Dr. Abdülkadir Tanyeri1919 yılında Besni'de doğdu. İlk öğrenimini Malatya, Orta öğrenimini Sinop ve Lise öğrenimini de Trabzon'da tamamladı. 1939 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1945 yılında Tıp Doktoru Diplomasını aldı. Yozgat'ın Sorgun ilçesinde "Sıtma Savaş Tabibi" ve  Ordu'nun Ünye ilçesinde de "Belediye Tabibi" olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hastanesi'nde 1957 yılında KBB Mütehassısı olduktan 7 gün sonra ABD'ne gitti. 3 yıl süreyle Kansas'da KBB Residentliği yaptı. American Rhinologic Society'nin Başkanı Dr. Maurice Cottle'ın ilk öğrencilerindendi. 1961 yılında yurda dönüp, Ankara Numune Hastanesi KBB Şefliğine atandı. 15 yıl da Ankara Hastahanesi KBB Şefliği yaptı. 1977 yılında emekliye ayrıldı. 2000 yılına kadar Özel Muayenehanesinde çalıştı. 2009 yılında  90 yaşında vefat etti.


2018 yılı Mart ayı içerisinde Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 
çalışmakta olan KBB Uzmanı Dr. Deniz Baklacı'ya bir hasta gelir.
Elinde 41 yıl önce Dr. A. Kadir Tanyeri tarafından yazılmış bir reçete vardır.
Hasta, elindeki reçetede yazılı ilaçlardan çok yarar gördüğünü,
tekrar muayene olmak üzere Dr. A. Kadir Tanyeri'nin muayenehanesine gittiğini
ancak muayenehanesinin kapalı olduğunu gördüğünü ve
Hekiminin dokuz yıl önce ölmüş olduğunu öğrendiğini söyler.
Dr. Deniz Baklacı hastasını muayene eder ve
yeni bir reçete yazarak hastasının tedavisini yapar.

İyi Hekimlik işte böyle bir şeydir.
Hastaya yaptığınız bir muayeneden 41 yıl geçse bile,
hatta ölümünüzden 9 yıl geçmiş bile olsa aranırsınız...

Dr. Abdülkadir Tanyeri'nin 2.12.1977 tarihli reçetesi aşağıdadır:


(Reçeteyi ileten Dr. Deniz Baklacı'ya teşekkürlerimle)
.